Söyleme Bilmesinler

Yazar

Şermin Yaşar, 1982 Berlin doğumlu olup Türk Dili ve Edebiyatı mezunudur. Yüksek lisansını yine edebiyat alanında yapan yazar, reklam ve medya sektöründe metin yazarlığı, reklam yazarlığı, kreatif (yaratıcı) direktörlük yapmıştır. Mesleğine devam ederken bir yandan da Oyuncu Anne isimli sosyal medya hesapları üzerinden çocuklarıyla oynadığı yaratıcı ve gelişimlerini destekleyici oyunları paylaşarak ülkenin dört bir yanındaki annelerle arkadaşlık ağı kurmuştur. Çocuk edebiyatına Çok Hayal Kuran Çocuk, Oyun Takvimi, Dedemin Bakkalı, Dedemin Bakkalı Çırak, Tilki Masalları, Cingo, Kuş Masalları, Abartma Tozu, Bizimki, Oh Ne Âlâ Memleket gibi eserlerini kazandırmıştır. Ayrıca, Tarihi Hoşça Kal Lokantası, Göçüp Gidenler Koleksiyoncusu, Gelirken Ekmek Al ve Kalk Yerine Yat isimli öykü kitaplarının yazarı olan Şermin Yaşar’ın Deli Tarla isimli kitabı 2020 Sait Faik Hikaye Ödülü’ne layık görülmüştür.

Ankara’da “Kelime Müzesi”ni açan yazar “Anne Müzesi”ni açmak için gün sayıyor. Ankara’da Kale civarında kurulan Kelime Müzesi; Türkçe kelimelerin, atasözlerinin ve deyimlerin anlamını görsel ve yazılı nesneler ile açıklama amacıyla kurulmuştur.

Kitap

Söyleme Bilmesinler, yazarın yazdığı ilk roman olma özelliğini taşıyor. Romanda, üç (3) erkek kardeş ve onların anne ve babası ile eşleri etrafında dönen olayları okuyoruz. Her bir karakterin iç dünyasından, düşüncelerinden diğer karakterleri görüyoruz ve yorumluyoruz. Sonrasında, karakterler içlerinde tuttukları sırlarını kendi ağızlarından anlatıyor ve rahatlıyor, okuyucu da buna şahit oluyor. Yazar yine insana dair yaşanmışlıkları, bilinmezlikleri, yarım kalmışlıkları, huzursuzlukları ve insanların anlatmak isteyip anlatamadıkları farklı duyguları akıcı bir dille anlatıyor.

Kitap yorumu

Yazar, genel olarak eserlerinde kelime oyunları yapıyor, esprili bir tarz sergiliyor ve insana ait olan ama bazen ifade edilemeyen duyguları iyi ifade ediyor. Bu sebeple sevdiğim bir yazar oldu ve her bir kitabındaki karakterleri arkadaşım gibi bağrıma bastım, dertleri ile dertlendim ve neşeleri ile keyiflendim. Bu kitabını da çok ama çok beğendim ve keyifle okudum.

Bu eserde yine kalbimize dokunan insanları görüyoruz; çevremizde olan ama fark edemediğimiz veya fark etsek dahi davranışlarına anlam veremediğimiz insanlara denk geliyoruz. Bazen de okuyucu karakterde kendini buluyor. Kısaca (belki uzunca) bize insanı anlatıyor. Hani bazı hisler vardır tam olarak ifade edilemez dile getirilemez ama iç dünyanda düşünürsün, bilirsin, hissedersin ve yaşarsın ya da karşı tarafın hislerini tam bilmeden gördüklerinle bir yorum getirirsin; işte bu kitap, karakterleri üzerinden tüm bu hislere ve bilinmezliklere bir açıklık getiriyor. Hem de tam manası ile bir açıklık getiriyor; haydi sen anlat diyor karakterlere… Her bir karakter konuştukça sırları dökülüyor, kendilerine bile itiraf edemedikleri gerçekleri ile yüzleşiyorlar ve geçmişin izleri ortaya çıkıyor. Off Off…

Ben karakterleri dinlemekten keyif aldım; dertlerini dinledim sırlarını öğrendim, öğrendikçe bazen kahroldum ve bazen de güldüm. İnsanların birbirlerinin sırlarını bilmeden yaptıkları yorumların acılığını gördükçe üzüldüm. Ama kendime şunu sormadan edemedim; acaba ben de böyle hislere sahip miyim? kendime itiraf edemediğim, anlatamadığım hislerim var mı? Benim çevremdekiler nasıllar? Benim hakkımda neler düşünüyorlar acaba? sorular soruları getiriyor. Ama kitap okuyucuyu alıp götürüyor, karakterlerin iç dünyasındaki bilinmezliklerine yolculuğa çıkarıyor ve sonunda bilmiş olarak tekrar aynı noktaya geri bırakıyor. Tabi kitabı okuyan okuyucu artık eskisi gibi olmuyor, olamıyor.

Yazar, bana göre okuyucuyu başkalarının özelinden kendi iç dünyasına yönelten ve düşündüren bir kitap yazmış. İyi ki yazmış. Keyifle okudum ve kendimi sorguladım zaman zaman. Bu nedenle bu kitabı herkese tavsiye ediyorum ve keyifli okumalar diliyorum!

Alıntılar;

* Ulan yaşamak ayrı dert, yaşadığını anlatamamak ayrı dert. Anlatsan, seni anlayacakları bile şüpheli, Sadece bu yetmez mi insana?
* Allah bilmez mi bir şeyi nasıl istediğimizi? Görmez mi? Yürekten isteyeceksin, böyle o an senin ellerin, gözlerin, saçların bile dua edecek.
* Kendimi kovamıyorum, kendimin içinden çıkıp gidemiyorum.
* Neşe bulaşıcıdır falan diyorlar. Yalan. Neşe kolonya gibi bir şey. Dökünüyorsun o an ferahlıyorsun. Sonra uçup gidiyor burnundan, elinden üzerinden. Kasvet öyle değil ama, zamk gibi, bulaşıyor ve dokunan herkese yapışıyor.

Yazarın diğer kitap yorumlarına göz atmak isterseniz;
1- “Tarihi Hoşça Kal Lokantası
2- “Göçüp Gidenler Koleksiyoncusu

Künye

Yazar: Şermin Yaşar

Sayfa sayısı: 200 sayfa

Yayınevi: Doğan Kitap Yayınları

Arka kapak

“Yalansızız artık. Hâlâ birkaç sırrımız var. Ama yalansızız.”

Evlenip aynı çatı altında yaşıyorlar diye karı koca olur mu insanlar?
Aynı ana babadan oldular diye birbirlerine sahiden kardeş olur mu çocuklar?
Yıllar kalbini dağlasa da içlerindeki o kor söner mi âşıkların?
Her şeyi aşikâr olanların sakladıkları sırlar daha mı çoktur?

Şermin Yaşar, Söyleme Bilmesinler’de, kalabalık bir ailenin ilk bakışta sıkı örülmüş gibi görünen nakışlarını ilmek ilmek çözüyor. Hem de roman kahramanlarına ayrı ayrı söz hakkı vererek yapıyor bunu. “Herkesin hikâyesini dinledin. Haydi, şimdi sen anlat: Aslında ne oldu, nasıl oldu?” diyor adeta. Karakterleri konuştukça çözülen bir sırlar yumağı, Söyleme Bilmesinler. Yumak çözüldükçe iplerin uçları nerelerden çıkmıyor ki…

Aile bağları nasıl düğümler atar insanların yazgısına? Anne babaların, çocukların omuzlarına yükledikleri onlara neler yapar? Hayatlarımıza vicdan azabı gibi oturanlar bir gün yerinden kalkar mı? Yanı başınızdaki o sıradan evlerde aslında neler yaşanır? Romanda bunların cevaplarını okurken acı bir gülümseme, hatta katran karası bir gülümseme belirecek yüzünüzde. Yazar, avuç içlerinden yazgılarını okumuyor insanlarının; kalplerinin kıvrımlarındaki sırları cesaretle döküyor kâğıda. Gülümsemenin acı yanını bilenler, göründüğü gibi olmayanla ve bir şeyin iç yüzüyle hesaplaşmaya cesareti olanlar için…
Prof. Dr. Mustafa Kurt

Yorum bırakın

WordPress.com'da Blog Oluşturun.

Yukarı ↑

WordPress.com ile böyle bir site tasarlayın
Başlayın